15.Mart.2011’de Suriye’de Arap Baharı etkisi ile gösteriler başlamış ve 2011 Nisan’da tüm ülkeye yayıldı. Bu hareket halk ile devlet güçleri arasında başlamış olsa da kısa zamanda IŞİD, El Nusra yanı sıra Kürt, Türkmen, Dürzi ve Süryani’ler de katılmıştır. İlerleyen zamanda kala kala IŞİD, El Nusra ve Kürt tarafları kaldı. Ardından özellikle IŞİD etkisizleştirildi, El Nusra’nın yeri Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ)’ye döndü, Hizbullah güçlendi. Bu grupların hepsi ve Suriye Devleti laik, demokratik Türkiye’ye düşman durumundalar. Hepsi terör örgütü listesindeler. Son gelişmeler ile HTŞ tüm Suriye’ye ele geçirdi. Değiştiğini söyleyen HTŞ’nin estirdiği bahar havası şimdilik tüm dünyaya iyi gelecek. Umarım bunun devamı gelir.
Ülkemizdeki Suriyeli gerçeğine bakarsak. Savaştan kaçan çaresiz halkın önemli bir bölümü Türkiye’ye sığındı. İş bilir, çıkarcı sanayici ve esnafımız hemen onlara kucak açtı. Düşük ücretlerle çalıştırmaya başladı. Bir yandan da devletimizin verdiği desteklerden de yararlandı. Keyiflerine diyecek yoktu. Suriyelilerin büyük bölümü savaştaki kayıpları ve gelecekte ailelerinin devamlılığı için daha fazla çocuk sahibi olmaya başladı. Türkiye doğumlu yüzbinlerce Türk Vatandaşı Suriye kökenli çocuklar şimdi 10 yaşına geldiler.
HTŞ’nin estirdiği bahar havası destek bulur mu, daha iyiye gidişat olur mu, ülkenin imarı ve yönetişimi nasıl olacak belli olmadan, hiçbir aklı başında Suriyeli geri dönmez. Ben olsam ben de dönmem. Hemen “Suriyeliler evinize” faşizanlığına kapılmamak lazım. Unutmayalım onlar da insan, elbette büyük kısmı ülkelerine dönmek isterler. İsterler de dönemezler. Tıpkı bizim Almancılarımızın dönmek istese de dönememesi gibi. Onlara, Suriye’ye desteğimiz olmadan olmaz.
Dünyamız ne çektiyse emperyal güçlerin her şeye her yere maydanoz olmasından çekti. “Demokrasi getireceğiz” diye yalanlarla, kendi ekonomik kazançları için silah endüstrisinin çıkarı için Ortadoğu başta dünyanın birçok ülkesinin içine ettiler. Bize düşen şunlar;
· Sadece sandıktan ibaret değil tüm kurum ve kuruluşlarında demokrasi,
· Adalet ve hukukun üstünlüğünün her yerde ve her kişi için uygulanması,
· Bilim ve teknolojinin egemen olduğu bir eğitim sistemi kurmak,
· Gelir dağılımının adil hale getirilmesi,
· İyi ahlak ve vicdandan uzaklaşmamak,
· Çalışkan olmak, üretkenliği yükseltmek,
· Her türlü kayıp ve israfı kabul etmemek,
· Gelecek için doğayı korumak,
· “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözünden hiç ayrılmamak.
· …..(gerisini siz ekleyin)
Sağlıcakla kalın.
18.12.2024
コメント